Köyüm - 3
şurada köyümüz
kenarında Fırat'ın(Murat'ın)
her sabah uyandırır bir horoz
ve uzun yollar katederiz
bir avuç tarlamız için
taşlı dikenlidir patikalar
ince kalın dar yollar
tanırız herbirinin izlerini
şu keçinin
şu koyunun
şu at..şu eşek..
şunlar da öküz inek
güneşin doğuşu
akşam oluşu
gelincik gibidir
arklarda sular
gürül gürül akarlar
berekettir bahçeler
bağlar
dörülmeyi bekleyen
tarlalar
yaz sıcakları
hayatı
kavurur durur
heybelerle taşınan nevale
birkaç yufka
birkaç bostanlık
domates-peynir-salatalık
soğuk ayran
yorgunluğumuzu alır
bir cigara tabakadan
müezzinin sesi yankılanır
durur zaman
tekbir,tesbih zamanıdır
beri kalmayız dualardan
çalışmak zamanı
taşları bile
kavurur sıcak
tenimiz esmerdir bundan
susadıkça
içeriz kana kana
cirik,hakko suyunu
serin tutar su kabakları
ferahlarız söğüt altında
ishak kuşu bekler
akşamında yorgun dönüşleri
ayranlı çorba dindirir
tükenmişliği
uğurlar bizi geceye
son ezan
bir akşam daha iner köyümüzde
yorgunluğun huzuru
gelincik renginde...
mustafa kaya
13.07.1989 / ankara