ANAHTAR
Kaydım ve düştüm , kaldırım taşlı yolu değil de , yeşil çimenli bahçenin içinden geçmeyi istedim , ayağımda spor ayakkabısı ,yağmurun ıslattığı çimenler ve su birikintisi olan patikadan geçiyorum , ilerlerken kaydım sendeledim düşmemek için seri hareketler yaptım ama nafile , sol tarafım çamur olacak şekilde düştüm kapaklandım , hemen kalktım ve hiç bir şey olmamış gibi
o halimle markete girdim alışverişimi yaptım çıktım , bir yandan da düşerken elim parmaklarım bileğim yerinde mi diye küçük hareketler yapıyorum , bir iki parmağım acıyor ama korkulacak bir şey yok , insanlar çamur olmuş paltoma pantolunuma bakıyorlar hayret ve ilgiyle , bense bozuntuya vermiyor her şey yolunda havası ile gayet rahat hareket ediyorum , neyse arabaya binip eve gelince anahtarlarımın olmadığını fark ediyorum , ve düştüğüm yere düşürmüş olacağıma da ihtimal vermiyorum , okulu arıyor acaba odanın kapısında bırakmış olabilir miyim diye soruyorum fakat hayır orada değilmiş , çaresiz düştüğüm yere dönüp zayıf bir ihtimalde olsa keşif yapmak istedim , düştüğüm yere gelinceye kadar her yere iyice bakınıyorum , ayakkabımın kayma izi ve düştüğüm izler burada , o da ne ! , işte otların içinde parlak metal bir şeyler var , yaşasın ..! bu benim anahtarlarım , öyle mutlu oldum ki anlatamam , yıllarca birbirini görmeyenlerin mutlu kavuşmaları gibi,ya da müjdeli haberler alanların sevinçleri , veya takdir alan bir öğrencinin kabına sığmaz sevinci ,Allah'ım binlerce kez sana hamd olsun , daha önce de maaş çektiğim kartımı düşürmüşüm haberim yok , bir telefon kartım güvenli ellerde , bulan eski mezun öğrencilerim adımdan tanımışlar yakın karakol polisine vermişler , ah bu ikinci oluyor kaybettiğimi bulma sevinci.
mustafa kaya
25.01.2018/çengelköy